26 Haziran 2016 Pazar



DENGBÊJÊ EFRÎNÊ BAVÊ SALIH…

Dengbêj Bavê Salih Suriye'nin Halep iline bağlı Efrin ilçesinin Cindirêsê beldesine bağlı Gorda köyünde 1952 yılında dünyaya gelir. Bavê Salih takma ismidir. asıl adı (Abdurrahman Ömer’dir.)Babasının adı Hemo’dur. Yörede Hemoyê Ehmedê Beso olarak tanınınır babası.3’ü kız 5 erkek kardeşler. Kardeşlerinin dördüncüsüdür. Kardeşleri sırayla: Fehime-Ehmed-Mihemed-Abdurrahman(kendisi) –Mistefa-Necah- Ednan-ve Şaho’dur. Zeytinleriyle ünlü Efrin’de uzun yıllar zeytin bahçelerinde çalışırlar ailecek. Bavê Salih ise asıl mesleği olan inşaat demirciliğiyle meşgul olur. Arap baharı Arap cehennemine dönüşmeden önce Efrin’de yaşarlar. Suriye’deki iç savaş başlayıncaya kadar da bütün aile bir arada olur. Savaşın başlamasına müteakip yıllarda ölüm korkusuyla aile dünyanın dört bir yanına dağılır. Artık ne çalışabilecekleri bir zeytin bahçesi, ne de bir arada yaşabilecekleri bir köyleri yoktur. Şuan Kendisi, kardeşi Ehmed ve en küçük kız kardeşleri Şaho ile Efrin’de, diğer kardeşleri Fehime-Ednan ve Mistefa İstanbul’da, kızkardeşi Necah İzmir’de, diğer kardeşi Mihemed Hewlêr’de yaşamaktadır. Bavê Salih amcasının kızyla evlenir, 4’ü kız 3 erkek toplam 7 çocuğu olur. Sonra en sevdiği çocuğu Salih’in adı onun sanat hayatındaki takma adı olacaktır ve Bavê Salih adıyla Kürt coğrafyalarında nam salacaktır. Çocukları sırayla: Leyla- Salih- Şîrin- Gîvara- Narin- Şîyar-Pervîn’dir. Salih şuan İsveç’te Şerzad Efrînî adıyla baba mesleği Dengbêjliği sürdürmektedir. Kardeşi Şirin’de İsveç’te yaşamakta. Givara(Erkek ) vefat etmiş. Büyük kızı Leyla Almanya’da, Şîyar İskenderun’da, Narîn ile Pervîn Efrinde yaşamakta. Savaşın ve yoksulluğun dağıttığı bir hayat Bavê Salih’ın hayatı. Ve Suriye’deki Klasik Kürt müziğinin önemli bir temsilcisi olan Dengbêj Bavê Salih, dün değil ondan önceki gün Efrin’de geçirdiği kalp krizi sonucu Efrin’deki bir hastanede yoğun bakımda tedaviye alındı. Durumu kritik. Doktorların iyi bir şey söylememiz için 48 saat biçtikleri mülteci bir hayat… Bütün Kürtlerin yaşadıkları trajediye benzer bir kimsesizlik hali… Daha da trajik olan şu ki, ne İsveç’teki çocukları gidebiliyor hasta babalarını ziyarete, ne de Türkiye’nin farklı kentlerinde yaşayan kardeşleri, ne de Irak’taki oğlu… İnşallah iyileşir. Ama ölürse şayet her fani gibi, sınırın öte yakasındaki hafızamız, geride yüzlerce kilamı öksüz ve yetim bırakarak yitip gidecek sessizce ve kimsesiz… Suriye’deki savaş olmasaydı gidip çekmeyi planlıyordum. İnşallah eski sağlığına kavuşur ve bu önemli dengbêjimizin hayatını kayıt altına alma şansına kavuşurum…

abdulselam akinci  
26 Haziran 2016
      ankara




 EKŞİ ELMALAR   Bir yılda dört mevsim var, İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış. Bir de her mevsimin kederince bir kaderi var. Kış yaşad...